Ulu Ozanlardan Kul Himmetin Bilinmiyen 13 Siiri
Ünlü Ozan Sairi Kul Himmet,in Halk ozanlarında Alevi Bektaşi olmayanlar bile,
onun etkisinde kalmış, ona yakınlık göstermiştir.
Kul Himmet; tarikat ışığında beliren insan sevgisini,
Hacı Bektaş Veli üzerinde yoğunlaştırarak nesnel duruma getirmiş,
tanrı kavramını bir varlık olan insanla özdeşleştirmiştir.
iste Ulu Ozanlardan Kul Himmetin Bilinmiyen 13 Siiri
KUL HİMMET'tir adımız
Burda yoktur yadımız
Şâh-ı Merdan aşkına
Hak versin muradımız.
Bugün yâr bize geldi
Gülleri taze geldi
Önünde Kanber ile
Ali Murtaza geldi
(
1 den 13 kadar hizli menu
)
Kumru dost dost deyü öten Ali'dir
Ey asiki saramadin yaremi
Hey gaziler sunda gunahkar oldum
Kalk karindas yola gidek
Sebul mesani kitabini okusan
Eger din babindan haber sorarsan
Bugun yar bize geldi
Sana derim be hey sofi
Bize imdat ol Haktan
Pare pare yalan dunya
Dunya ile bir pazarlik eyledim
Gel gonul kimsenin aybina bakma
Bektasi Velinin yolun bilmeyen
Kumru dost dost deyü öten Ali'dir
Şu benim sevdiğim Muhammed Ali
Kumru dost dost deyü öten Ali'dir
Sakınan çağıran mahrum mu kalır
Şu sefiller carına yeten Ali'dir
Ali'm tutdu Zülfikâr'ın sapını
Döndürdi kâfirin dine hepini
Mağribde attı kudret topunu
Maşrıkta uzatıp tutan Ali'dir
Muhammed mi'raca gidecek oldu
Ali Muhammed'i gönderi geldi
Doksan bin kelâmı o demde sordu
Soran Muhammed dinleyen Ali'dir
Âşıka dilden halife kılandan
Bülbül ayrılır mı gonca gülünden
Dad be dad çağırdı devin elinden
Kesikbaş carına yeten Ali'dir
Ecel kayıp nasib kayıp er kayıp
Ya Ali sırrına ermedim deyip
KUL HİMMET ortaya bir nişan koyup
Bir olup birliğe yeten Ali'dir.
Ey asiki saramadin yaremi
Ey âşıki saramadın yâremi
Yâreme em olup merhem çalasın
Yarem deşilmiştir sarılmaz madem
Arayıp da hekimini bulasın
Dört kapı açıldı hangisi vardır
Bu manaya ermek hayli hünerdir
Deryanın dibinde kaç şehir vardır
Çarşısını pazarını bilesin
Mehdî çıkmış diye tellâl bağırdı
Bir teknesi vardır kırklar yoğurdı
On iki kız sekiz oğlan doğurdu
Onların ne olduğunu bilesin
Âşıkların sözlerine has derim
Muhammed'i gördüm Ali dost derim
Yedi bin yedi yüz âyet isterim
Yüz on daha vardır onu bilesin
Benim sevdiceğim Takî Nakî'dir
Dost bağında bülbüller şakıtır
Yüz kardaşın hocası var okutur
Onlarıñ da ne olduğun bilesin
Düzüm düzüm olmuş yüzünün beni
Açılmıştır gül benzinde yanağı
Sar'öküzün alnındaki beneği
Kanadında ne yazılı bilesin
Var bul bir delilin yaka fenerin
Kaç hamail vardır şems ü kamerin
Sar'öküzün bastıcağı mermerin
Direğinde ne olduğun bilesin
Âriflerin sözü hilaf yazılmaz
Güher olmayınca hatem düzülmez
Bir kız vardır hergiz kuşağı çözülmez
Anasının kande olduğun bilesin
Dinleyeyim KUL HİMMET'in sözlerin
Onda gördüm yedilerin izlerin
Muhammed'in koynundaki kızların
Huri midir peri midir bilesin
Hey gaziler sunda gunahkar oldum
Hey gaziler şunda günâhkâr oldum
Medet pirim imdat eyle talibe
Aradım günâhım özümde buldum
Medet pirim imdat eyle talibe
Varıp kırklar kapısından çağıram
Hem çağırıp hemi lebbeyk diyen
Posttan kalkıp mührü önüne koyan
Medet pirim imdat eyle talibe
Arza yetip enbiyaya erenler
Yemen'de taç vurup hırka giyenler
Zulmette kalmaz sizi sevenler
Medet pirim imdat eyle talibe
Çağırak doksan bin ere şehide
Mağripten maşrıka cümle işite
Hacı Bektâş Velî'den imdat yetişe
Medet pirim imdat eyle talibe
Sen Ali sırrısın himmetin yete
Fatıma kızındır Muhammed atan
Onları ayırmak yine bir hata
Medet pirim imdat eyle talibe
Eyyüb'ün kurdunu döküp sağ eden
İbrahim'in yerin çayır su eden
Kara don giyip de ağ deveyi yeden
Medet pirim imdat eyle talibe
Hasan Hüseyn şebber-şubber kulaktır
İmam Zeynel İmam Bakır yanaktır
İmam Caferhüsn hecesinde ayandır
Medet pirim imdat eyle talibe
Musa Kâzım Rıza kalemdir kaştır
Takî Nakî çeşmi onlara eştir
Hasanü'l-Askerî dehanda diştir
Medet pirim imdat eyle talibe
Mehdî dedim masum pake yetirdim
Mürvet dedim el pençeye oturdum
On ik'İmamlar'a iman getirdim
Medet pirim imdat eyle talibe
Kul Himmet''im eydür var özün öldür
Cümle eksikliğin mürşîde bildir
Engür şerbetini tuttuğum eldir
Medet pirim imdat eyle talibe
Kalk karindas yola gidek
Kalk karındaş yola gidek
Hak yoldan öte mi dersin
Murad u maksuda erincek
Bu söze hata mı dersin
Ârif olan kalleş olan
Bellidir meyli boş olan
Vefâsız yoldaş olan
Menzile yeter mi dersin
Sırrını verme kalleşe
Kalbi çürük meyli boşa
kapabilmem düşse taşa
Yetmeden tutar mı dersin
Sırrını verme hayrata
Senden alır gider yada
Damızlık koysan çiğ süde
Pişmeden tutar mı dersin
KUL ÜMMET der çoşmayan
Aşk kazanında pişmeyen
Burada Hakk'a ulaşmayan
Orada yanar mı dersin
Sebul mesani kitabini okusan
Sebü'l-mesani" kitabın okusan
Türablıktan a'lâ yol mu bulunur
Bülbül olsam dört kapıda şakısam
Türablıktan a'lâ yol mu bulunur
Türab ol ki, çiğnesinler üstünü
Anda fark et düşmanını, dostunu
Nesimî gibi yüzdüregör postunu
Türablıktan a'lâ yol mu bulunur
Türab ide özün türab ol türab
Kalbindeki kini kibrini bırak
Muhammed Ali'nin cemâlin görek
Türablıktan a'lâ yol mu bulunur
Şükr olsun türablıktan doğrudur yolum
Ali'ye de malûm, ahvâlim, hâlim
Balım Sultan Haydar kend'aslan Ali'm
Türablıktan a'lâ yol mu bulunur
Balı'yı türab eden aşkın meyidir
Ali Seydi Şâh İbrahim soyudur
Türablıktan Şâh-ı Merdan huyudur
Türablıktan a'lâ yol mu bulunur
Kul Himmet'im "Kulhüvallahü ahad"
Cesetimden can kalmadı bu saat
Dün ü günü bildim idim Muhammed
Türablıktan a'lâ yol mu bulunur
Eger din babindan haber sorarsan
Eğer din bâbından haber sorarsan
Söyle kelâmını bildir efendim
Sual eyle ihsân olsun kelâmlar
Bilemezsem hâlim nedir efendim
Bir günün farzını on yedi bildim
Yiğirmi sünneti üç vitir kıldım
Sualine cevap vermeye geldim
Veremezsem döv de öldür efendim
Sabah dört öğlen on belli beyândır
İkindi sekizdir deme ziyândır
Akşam beş yats'on üç vitir tamamdır
Bunu da böylece kıldım efendim
Altmış altı er kaleyi boyladım
Altı yüz teravihi hesap eyledim
Ben bir divaneyim böyle söyledim
Buncağız kusura kalma efendim
Kıyas et meydandan geri kalırım
Aç gözünü sana hoca olurum
Bir yıllık namazı ezber bilirim
Var senden kaçan kördür efendim
Beş bin yüz yirmi farzıdır heman
Yedi bin iki yüz sünnettir tamam
İncil'le Zebur Hak delili Kur'an
O da bir sırdır ermen efendim
Seyyid gibi sen secdeye oturmuş
Köylü sana yağlı pilav getirmiş
Bana sen de neden sual sorarsın
Balı kıymağı da yersin efendim
Sözü m'olur sencileyin özü çürüğün
Yüzün görme yüzü gözü buruğun
La bak aşağı indirmişsin sarığın
Korkarım başında güldür efendim
Herhalde ilerü gelemez deyü
Sualime cevap veremez deyü
KUL HİMMET ile baş edemez deyü
Korkarım el sana güler efendim
Bugun yar bize geldi
Bugün yâr bize geldi
Gülleri taze geldi
Önünde Kanber ile
Ali Murtaza geldi
Ali benim mâhımdır
Kâbe kıblegâhımdır
Mir'aç'taki Muhammed
O benim padişâhımdır
Padişâhım Yaradan
Okurum ağ-karadan
Ben yardan ayrılalı
Yüzyıl geçti aradan
Arayı uzattılar
Yaraya tuz ektiler
Avluya bir kul geldi
Bedestende sattılar
Sattılar bedestende
Gül biter gülistanda
Muhammed'le hatemi
Bergüzardır aslanda
Daha ben intizârım
Aslanda bergüzarım
Ben sevdanla gezerim
El yarine kavuşmuş
İntizarlık çekerim
Gözyaşını dökerim
Dökerim göz yaşını
Bak Mevlâ'nın işine**
Dört eyledi kapısın
Lâl ü gevher yapısın
Kâfirler şehit etti
İmamların hepisin
İmam Hüseyn'e kıydılar
Hasan'a ağı verdiler
Zeynel ile Bakır'ı
Bir zindana koydular
Zindan bize mezardır
Hak yolları gözetir
Câfer'in bin yarası
Mehdi Kâzım Rıza'dır
(I)rıza'ya ağladım
Çeşmim yaşı çağladım
Ol Hasan Askeri'yle
On ikiye bağladım
On ikidir katarım
Türlü mercan satarım
Yüküm lâl ü gevherdir
Müşteriye satarım
Satarım müşteriye
Kalka gören yürüye
Melekler el kaldırdı
Cenneteki huriye
El kaldıra Süphan'a
İsm-i Âzam okuna
İmamların duâsı
Kaldı ulu divana
Ulu divan kuruldu
Cümle mahluk dirildi
..................... oldu
Muhtar önde vuruldu
Muhtar'a hû dediler
Ehline nur dediler
Muhammed rehber oldu
Ali'ye pîr dediler
Pîr dediler Ali'ye
Hacı Bektaş Velî'ye
Hacı Bektaş nâmını
Verdi Kızıl Deli'ye
Kızıl Deli tâcımız
Muhammed Mir'ac'ımız
Gürledik mi Karaca Ahmet
Yalıncık duâcımız
KUL HİMMET'tir adımız
Burda yoktur yadımız
Şâh-ı Merdan aşkına
Hak versin muradımız.
Sana derim be hey sofi
Sana derim be hey sofi
Evvel imamınız kimdir
Selâvat indi şanına
Hak Muhammed Ali diyendir
Evvelkisi İmam Hasan
İkincisi İmam Hüseyn
Üçüncüsü İmam Zeynel
Dördüncüsü İmam Abidin'dir
Beşincisi İmam Bakır
Altıncısı İmam Cafer
Yedincisi Musa Kâzım
Sekizincisi Rıza'dır
Dokuzuncu İmam Takî
Onuncusu Ali Nakî
On birinci Hasanü'l-Askeri
On ikinci Mehdi sahib-zamandır
KUL HİMMET'im bakışına
Böyle mi girdi düşüne
İki cihân güneşine
Pâk eyleyen Kur'an'dı
Bize imdat ol Haktan
Bize imdat ol Hak'tan
Sabreyle gönül, sabreyle
Âlemi yarattı yoktan
Sabreyle gönül sabreyle
Âşıkların işi zârdır
Yüreğinde yanar nârdır
Bir eşref saat vardır
Sabreyle gönül sabreyle
Âşığın eyyâmı gamda
Böyle çalınmış kalemde
Bitmez iş olmaz âlemde
Sabreyle gönül sabreyle
Acele âhır melâmet
Sabrın sonudur selâmet
Az sabırda çok kerâmet
Sabreyle gönül sabreyle
KUL HİMMET'im çekem minnet
Ölüm farz mı yoksa sünnet
Murada ereriz elbet
Sabreyle gönül sabreyle
Pare pare yalan dunya
Pare pare yalan dünya
Yalan dünya değil misin
Hasan ile Hüseyin'i
Alan dünya değil misin
Ali bindi Düldül ata
Âşık dayanır firkate
Boz kurt ile kıyamete
Kalan dünya değil misin
Ali'nin Düldül'ünü alıp
Arslanını dağa salıp
Yedi kere üste kalan
Dolan dünya değil misin
Ah şu kaşa ah şu göze
Ciğer kebap oldu köze
Muhammed'i bir ham beze
Saran dünya değil misin
Yetik KUL HİMMET'im yetik
Gerçeğin eteğin tutup
İnsan gül ot gibi bitip
Dolan dünya değil misin
Dunya ile bir pazarlik eyledim
Dünya ile bir pazarlık eyledim
Ne virane ne harabe ne şendir
Seyrettim de bir dükkâna uğradım
Ne çarşıdır ne bedesten ne hardır
Sırr-ı surullahtır âleme inen
Dedim harfim manasını duyana
Çiçeğe uğradım kokusu bana
Ne bağdadır ne bağbandır ne güldür
Bir makam seyrettim ya kim gelecek
İkrarsızlar kıyamete kalacak
Bir gerçek harfim var mana alacak
Ne mezheptir ne imandır ne dindir
Yed'iklim çar köşe kilidi birdir
Ana akıl ermez bir gizli sırdır
Sorarsan dünya ana misaldir
Ne ağızdır ne burundur ne dildir
Kitabın kalbinde olur mu ilan
Ümmet-i billah da Ali'ye ayan
Doluyu bu demde elime sunan
Ne âdemdir ne insandır ne kuldur
KUL HİMMET'im bu manadan al imdi
Alamazsın bir gerçeğe sor imdi
Senede bir kere doğdu dolandı
Ne ülkerdir ne yıldızdır ne gündür
Gel gonul kimsenin aybina bakma
Gel gönül kimsenin aybına bakma
Hazer kıl sevdiğim değme gönüle
Arif ol cihanda bir gönül yıkma
Hazer kıl sevdiğim değme gönüle
Daim aşk atına bin de atlı gez
Edep öğren erkan öğren otlu gez
Gönül yıkma halk içinde tatlı gez
Sakın ey sevdiğim değme gönüle
Yoldaş eyle iman gibi dostunu
Amel kazan aramazlar aslını
Turap ol ki çiğnesinler üstünü
Hâk ol ey sevdiğim değme gönüle
Cihad eyle ki günahların tartasın
Bir amel kazan ki Hakk'a yetesin
Şar gibi her gördüğün örtesin
Pir ol ey sevdiğim değme gönüle
KUL HİMMET dilimde zikrim Muhammed
Aşk dolusun içtim Hüda'ya minnet
Dinar ile satın alınmaz cennet
Hazer kıl sevdiğim değme gönüle
Bektasi Velinin yolun bilmeyen
Bektaş-ı Veli'nin yolun bilmeyen
Gündüzü karanlık gece sayılır
Evlad-ı Âli'ye biat etmeyen
Zümresi münafık pice sayılır
Evlad-ı Mürsel'dir tutmazsa damen
Anlardan ıraktır din ile iman
Her kim Ali evlada ederse güman
Yüz bin emek çekse hiçe sayılır
Arşın yücesidir başının tacı
Ka'be'ye ulaşır zülfürün ucu
Ehl-i beyt katarı güruh-ı naci
Cümle güruhlardan yüce sayılır
KUL HİMMET'im bu manaya erenler
Zamanında imanını bulanlar
Hazret-i Hünkâr'ı mürşit bilenler
Bir niyazı yüz bin hoca sayılır