Dağ Kelebeği
- Sen değil misin, kelebek,
- şu kimsesiz dağların canı,
- derin uçurumları ile
- sivri tepelerinin?
- Sen doğabilesin diye
- büyülü değneğiyle
- taş fırtınalarına, emretti bir gün
- durup susmalarını bir peri
- ve zincirlendi o dağlar birbirine
- sen uçabilesin diye.
- Portakallı karalı,
- esmer ve altın rengi,
- dağ kelebeği, yabangülü üstünde
- kat kat kanatçıkların, ya konar kalkarsın
- oynaşarak güneşle, ya da bir günışını
- üstünde çarmıha gerilmiş.
- Dağ kelebeği,
- kırların, tepelerin kelebeği,
- rengini resme dökemez kimse senin; yaşarsın
- onu ancak sen ve kanatların
- havada, güneşte, yabangülünde,
- öylesine özgür ve öyle tatlısın ki
- Juan Ramon Jimenez Fransisken lirinin tellerini
- senin için okşar usul usul...
Siir : http://www.kalbimingulu.com
Kalbimingulu Kalplerin ve Sevginin Bulustugu Site
|
| | | |
| | | |
| | | |