Kentin Kenar Mahallelerinde

  • Kenar mahallelerinde yaşadığım kentte,
  • akışı içinde alacakaranlığın,
  • çoğalır yarasalar ufacık ufacık,
  • isten kara yumakların yarasaları,
  • sanki uçsuz bucaksız kuş gübresi
  • ağır bir halı gibi yayılır ortalığa.

  • Çağdır bu, ruhumuzda yayılan.
  • Ağır soluğu altında rüzgârın
  • çuval parçaları, geniş ve katı,
  • ve dalga dalga inen yağmur,
  • temizpak eder olukların çinkolarını.
  • Ama acılar boşuna çekip koparır
  • taştan etleri yüreklerimizden.

  • Kanın da yıkaması boşuna. Biz halkız,
  • yeni halk, bir başka kalabalık.
  • Haykırılır sunmak için başka sözcükler,
  • uzar saçlarımız başka biçimde.
  • Ne tanrıdır bizi yaratan, ne de akıl,
  • ama başka nedenler var bizi yaratan:

  • Bu aşağlık topluluğun fırınında bizi
  • eriten tek gerçek, madde:
  • Kömür, yağ, çelik, ve aynı biçimde -
  • sağlam tutsun diye bütün kardeşlerimizi
  • üstünde uçsuz bucaksız toprağımızın.

  • Böylece devralıyoruz nöbeti
  • keşişlerden, askerlerden, soylulardan
  • ve kavrayarak tüm yasaları işte.
  • İnsanı düşlerden eden
  • bir kemanın, ah, derin sesi! -
  • şakır durur içimizde aralıksız.

  • Dünyanın doğuşundan bu yana
  • şiddetin böylesi görülmedi,
  • gene de görülesi bir şenlik
  • yıkıcı atılışlara yol açan:
  • Açlık, kolera, savaşlar ve sorgu yargıçları
  • büyük salgın halindeydi bir vakitler.

  • Geleceğin galibi, şu horlanmada,
  • ne daha çok acı çekti bizden,
  • ne de aşağılanmış alnını gördü
  • yıldızlı gökkubbe altında.
  • Biz afaroz altında ezildiydik o vakit
  • ve bir şeyler anlattıydı bize toprak.

  • Sadıktı eskiden hayvan. Oysa
  • tok şimdi makinanın karnı.
  • Gölün üstündeki en alt buz tabakası
  • nazik köyler batar gider,
  • çatlar kentlerimizin duvarındaki alçı,
  • buz yuvarlanır ve gökyüzü gümbürder.

  • Kim evcilleştirecek onu? Köylü mü
  • evcilleştirecek çoban köpeğini?
  • Onun da beşiği oldu bizim beşik,
  • bölüşmüştük biz de onun hayatını.
  • Ne kadar tatlı! Haykırın var gücünüzle!
  • Bize yabancı değil adı onun.

  • Siz diz çökmeye hazırsınız,
  • yalvarmaya alçakgönüllü dualarla ona.
  • Oysa hepinizindir, o bilmez,
  • o, sizin yaşlı hizmetkarınız.
  • Kimi istediyse aramızdan
  • bir güzel besledi onu.

  • Biz, maddenin çocukları,
  • inançlıyız ve omuz omuza.
  • Yüceltin yüreğimizi! Verir o
  • ışığa doğru yüceltene kendini.
  • Ama şimdi anlamak gerekir
  • ve bölüşmek yoksulluğumuzu.

  • Fabrikanın üstüne yüceltelim yüreğimizi,
  • isle kapkara bu yürek ve yaygın.
  • Hiç kimse görmez onu, eğer görmediyse o
  • bir maden köpüğü uçuşunun bağlandığını güneşe,
  • hiç kimse duymaz onu, eğer duymadıysa o
  • toprağın altında saklı gürültüleri.

  • Ayağa kalkın! Daha yukarıya! Titretiyor
  • duvarları, parçalanmış ülkelerde o!
  • Azgın fırtına soluğumuz bu bizim,
  • duvarları tekmeler, çiğner geçer.
  • Yüceltelim yüreğimizi! Kanatlansın yüreğimiz!
  • Sıyrılsın gitsin gökyüzüne dumanı!

  • Bekleyelim. aydınlansın içimizde
  • her şeyin sonunda çözüme varacağı
  • bir düzenin yaratıcı yetisi:
  • Ölümsüzlük, doğurgan güçler,
  • bakışlarımız altında eriyip giden
  • karanlık anaforlu içgüdüler.

  • Kenar mahallelerinde kentlerin
  • duyulur şairin kardeşçe türküsü.
  • Şuraya bak, ey, şuraya bak,
  • yağlı, ağır is nasıl ufalanır,
  • kuş gübresi gibi nasıl yayılır ortalığa.
  • Artık hiçbir şey durduramaz onu.

  • Bu gıcırdayan sözcükler uyanan şairden gelir.
  • Ama vurur garip damgasını da
  • her zerresine düşler mühendisinin,
  • ve bağlanır gelecek çağlara.
  • Sizin de çabalarınızda tutacağınız yol misali,
  • uyumu sağlayan onun içindedir.


Siir : http://www.kalbimingulu.com


Kalbimingulu Kalplerin ve Sevginin Bulustugu Site