Padişah huzurunda saz çalarak kendi eserlerini icra eden Halk ozanımız Sürûrî, kendisini çekemeyen halk ozanı-âşıklar tarafından zehirlenerek öldürülmüş bir şairimizdir.(1855-56) * “Nice bir yaş döker ağlarsın kanlar Garip öksüz melil yârsız Süruri Gönül bahçesinde taze fidanlar Meyvası tükenmiş narsız Süruri Ezelden kârımız bizim bu yanmak Mihnet şarabını nuş edüp kanmak Ehli aşka göre n'olsun utanmak Ko desinler bana arsız Süruri” “Süruri, 19 uncu yüzyılının başlarında, Sillenin Karhane şimdiki «Subaşı» mahallesinde doğmuş; ilk tahsilini Sille medresesinde yapmış, 19 uncu asrın yarısında İstanbula gitmiş, Saraya intisap ve yüksek bir mevki işgal etmiştir. Sururi
içerigin devami sadece üyeler içindir!
Tikla Foruma Git