seks Mitler Nedir?
seks Mitler Nedir? : Saglik Haberleri
Cinsel mitler; kulaktan kulaga aktarilmis, dogru oldugunu düsündügümüz yanlis bilgilerdir. Aile Danismani ve Cinsel Terapist Psikolog M. Berk KARAOgLU, toplumumuzda yaygin olarak görülen cinsel mitleri anlatti.
nsanlarin halk arasinda olusturduklari kulaktan kulaga aktarilan cinsellikle alakali bazi yanlis düsüncelerdir. Cinsellik ülkemizde fazla konusulmayan bir konu oldugu için birey cinselligi kulaktan dolma bilgilerle aliyor ve dogal olarak bazi düsünceler halk arasinda kaliplasiyor.
Kisinin bilinc altina yerlesiyor
Cinsel mitler insanlar üzerinde birçok olumsuz etkiye sahiptir. Küçük yaslardan itibaren verilmesi gereken cinsel egitim ne yazik ki verilmiyor ve bu büyüme sürecinde cinsel mitler ister istemez kisinin bilinçaltina yerlesiyor. Bunun sebebi ise ülkemizde cinsellik kinanan, kötülenen ve kaçinilan bir konu oldugu için egitimi yeteri kadar verilemiyor. Tüm bu sebepler ilerleyen yaslarda önemli problemler olarak karsimiza çikiyor
Bazi cinsel mitlere göz atalim:
1. Erkekler cinselligi her zaman ister ve her zaman buna hazirdir.
2. Cinsel iliskiyi her zaman erkek yönetir, bu konu hakkinda en bilgili kisi odur.
3. Sevisme sirasinda konusulmaz.
4. Cinsellik hakkinda ögrenilecek yeni seyler yoktur. Bunlar tamamen içgüdüseldir, ögrenilmez.
5. Mastürbasyon zararlidir.
6. Erkegin penisinin boyu çok önemlidir.
7. Büyük bir penis iyi sevismenin anahtaridir.
8. Cinsel fanteziler ahlak disidir.
9. Cinsel eylemi erkek baslatmalidir.
10. Erkegin penis boyu ile cinsel iliskiden alinan hazzin seviyesi dogrudan orantilidir.
11. Cinsellik penisin vajinayla birlesmesinden ibarettir.
12. Kadinlar erkeklere göre cinsellikten daha fazla zevk alirlar.
13. Erkegin cinselliginin yalin olmasina karsin kadininki karmasiktir.
14. Erkek sertlesme problemi yasiyorsa bunun sebebi kadini çekici bulmamasidir.
15. Cinsel iliski sirasinda erkek vajinaya bosalmadan geri çekilirse hamilelik riski olusmaz.
16. Yaslilikla birlikte cinsellik de biter.
17. Cinselligin nihai amaci orgazm olmaktir, orgazm olunduktan sonra cinsellik sonlanir.
18. Cinsellikte mühim olan basaridir.
CİNSEL TERAPİDE BU MİTLER NE İFADE EDER?
Bilissel-davranisçi modele göre söz konusu mitleri olusturan en büyük etken yanlis bilgilenmedir. Yanlis bilgilenmeye sebep olan etmenler genellikle arkadas çevresi, dergiler, pornografik yayinlar ve çesitli mecmua ve elektronik kaynaklardir.
Tüm bu faktörler bir araya geldiginde hatali bilissel semalarin olusumuna bunlar ise fazlaca kaygilanmaya, suçluluk duygusu (bilhassa kendini tatmin etme), gerçekçi olmayan beklentiler ve basaramama duygusu gibi nedenlerle cinsel islev bozukluklarin ortaya çikmasinda ve sürmesinde etkili olur. Tüm bu yanlis bilgilenme asamasinin basat aktörlerinden biri cinsel mitlerdir.
Söz konusu ekole bagli olarak tedaviye baslayan terapist ilk seansta bireyin sahip oldugu cinsel mitleri belirleyip bireydeki bu düsüncelerin aslinda dogru oldugu bilinen yanlis düsüncelerden ibaret olduguna dair ona farkindalik kazandirmayi amaçlar. Elbette terapist bu mitlerin birer yanlis düsünce oldugunun ayirdina öncelikle kendisi varmalidir ve konuyla ilgili tutumunu ve bilgi birikimini, muhakemesini buna göre insa etmelidir. Terapistin bunu iyi aktarmasi önemlidir
nsanlarin halk arasinda olusturduklari kulaktan kulaga aktarilan cinsellikle alakali bazi yanlis düsüncelerdir. Cinsellik ülkemizde fazla konusulmayan bir konu oldugu için birey cinselligi kulaktan dolma bilgilerle aliyor ve dogal olarak bazi düsünceler halk arasinda kaliplasiyor.
Kisinin bilinc altina yerlesiyor
Cinsel mitler insanlar üzerinde birçok olumsuz etkiye sahiptir. Küçük yaslardan itibaren verilmesi gereken cinsel egitim ne yazik ki verilmiyor ve bu büyüme sürecinde cinsel mitler ister istemez kisinin bilinçaltina yerlesiyor. Bunun sebebi ise ülkemizde cinsellik kinanan, kötülenen ve kaçinilan bir konu oldugu için egitimi yeteri kadar verilemiyor. Tüm bu sebepler ilerleyen yaslarda önemli problemler olarak karsimiza çikiyor
Bazi cinsel mitlere göz atalim:
1. Erkekler cinselligi her zaman ister ve her zaman buna hazirdir.
2. Cinsel iliskiyi her zaman erkek yönetir, bu konu hakkinda en bilgili kisi odur.
3. Sevisme sirasinda konusulmaz.
4. Cinsellik hakkinda ögrenilecek yeni seyler yoktur. Bunlar tamamen içgüdüseldir, ögrenilmez.
5. Mastürbasyon zararlidir.
6. Erkegin penisinin boyu çok önemlidir.
7. Büyük bir penis iyi sevismenin anahtaridir.
8. Cinsel fanteziler ahlak disidir.
9. Cinsel eylemi erkek baslatmalidir.
10. Erkegin penis boyu ile cinsel iliskiden alinan hazzin seviyesi dogrudan orantilidir.
11. Cinsellik penisin vajinayla birlesmesinden ibarettir.
12. Kadinlar erkeklere göre cinsellikten daha fazla zevk alirlar.
13. Erkegin cinselliginin yalin olmasina karsin kadininki karmasiktir.
14. Erkek sertlesme problemi yasiyorsa bunun sebebi kadini çekici bulmamasidir.
15. Cinsel iliski sirasinda erkek vajinaya bosalmadan geri çekilirse hamilelik riski olusmaz.
16. Yaslilikla birlikte cinsellik de biter.
17. Cinselligin nihai amaci orgazm olmaktir, orgazm olunduktan sonra cinsellik sonlanir.
18. Cinsellikte mühim olan basaridir.
CİNSEL TERAPİDE BU MİTLER NE İFADE EDER?
Bilissel-davranisçi modele göre söz konusu mitleri olusturan en büyük etken yanlis bilgilenmedir. Yanlis bilgilenmeye sebep olan etmenler genellikle arkadas çevresi, dergiler, pornografik yayinlar ve çesitli mecmua ve elektronik kaynaklardir.
Tüm bu faktörler bir araya geldiginde hatali bilissel semalarin olusumuna bunlar ise fazlaca kaygilanmaya, suçluluk duygusu (bilhassa kendini tatmin etme), gerçekçi olmayan beklentiler ve basaramama duygusu gibi nedenlerle cinsel islev bozukluklarin ortaya çikmasinda ve sürmesinde etkili olur. Tüm bu yanlis bilgilenme asamasinin basat aktörlerinden biri cinsel mitlerdir.
Söz konusu ekole bagli olarak tedaviye baslayan terapist ilk seansta bireyin sahip oldugu cinsel mitleri belirleyip bireydeki bu düsüncelerin aslinda dogru oldugu bilinen yanlis düsüncelerden ibaret olduguna dair ona farkindalik kazandirmayi amaçlar. Elbette terapist bu mitlerin birer yanlis düsünce oldugunun ayirdina öncelikle kendisi varmalidir ve konuyla ilgili tutumunu ve bilgi birikimini, muhakemesini buna göre insa etmelidir. Terapistin bunu iyi aktarmasi önemlidir
