18. ve 19. yüzyılda bölgeyi ziyaret eden araştırmacıların, kayıp Augusta Antik Kenti'ni bulmak için epey çaba sarf ettiklerinin tespit edildiğini aktaran Erhan, "1950'li yıllarda, Seyhan Baraj Gölü inşaatında çalışan Amerikalı mühendis tarafından kalıntılar tespit edilmiştir. Amerikalı mühendis, bu durumun o sıralarda Anavarza Antik Kenti'nde çalışmakta olan İngiliz araştırmacıya iletmiş. O da 1955 yılında günübirlik bir ziyaret ile kentteki kalıntıları çizim ve fotoğraflayarak kayıt altına almıştır." dedi.
Adana'daki Seyhan Baraj Gölü'nde suların çekilmesiyle Roma dönemine ait Augusta Antik kent'nin bir bölümü gün yüzüne çıktı.
Roma İmparatoru Tiberius tarafından kurulan Augusta Antik kent, 1955 yılında Seyhan Baraj Gölü suları altında kaldı.
Merkez Sarıçam ilçesi Karaömerli Mahallesi'nde yakın bir noktada bulunan antik kentin bir bölümü, gölde su seviyesinin düşmesiyle görünür hale geldi.
Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Fatih Erhan, AA muhabirine, Augusta Antik Kenti'nin milattan sonra 1. yüzyılda kurulduğunu söyledi.
Erhan, İngiliz araştırmacının bu çalışmasını 1956 yılında Kilikya'daki Augusta isimli makalesinde yayınladığını belirterek, şöyle devam etti:
19 Eylül 1955'te Seyhan Baraj Gölü'nde su tutulmadan önce dönemin Kültür Eski Eserleri Koruma Müdürlüğünün talimatlarıyla mimar arkeolog Mahmut Akok ve ekibi kente gelmiş ve kısa süreli bir kazı yapılmıştı.
Kazı toplamda 10 gün sürmüş. Kazılar sırasında kentin göze çarpan anıtsal yapıları kısmen ortaya çıkarılmıştır. Augusta, sütunlu caddeleri ve tiyatro salonuyla tipik bir Roma kenti görünümünde.
Tiyatro salonunun oturma basamakları, barajda sular çekildiği zaman ortaya çıkmaktadır. Basamaklardan kentin ne kadar büyük olduğunu anlamak mümkün. Bilim insanlarının 1950'li yıllarda Augusta Antik Kenti olduğu konusunda fikir birliğine varmasından itibaren antik kent Seyhan Barajı'nın suları altında kalmıştır.
Tiyatro salonunun oturma basamakları, barajda sular çekildiği zaman ortaya çıkmaktadır. Antik kentin, esas itibarıyla anıtsal yapılarının hepsi yılın 9 ayı sular altındadır. Sadece tepelerin ilerisindeki bir takım kalıntılar görülebilir..
Sonbahar aylarında sular çekildiği zaman tiyatronun oturma basamaklarını görmenin mümkün olduğunu dile getiren Erhan, "Yarım daire şeklindeki hali şu an belirli bir şekilde. Yine hemen baraj sularının kıyısındaki alanda, o döneme ait seramik ve mimari taş blok kalıntılarını görmem mümkün." diye konuştu.