Küçük bir sorun gibi görünmesine ragmen, kisinin yasam kalitesini düsüren kil dönmesi, kuyruk sokumunda agrilara, akinti, sislik, koku, kanama, iltihaplanma ve kasinti gibi sikayetlere yol açiyor
Kil dönmesinin genellikle 30’lu yaslardaki genç erkeklerde ve kuyruk sokumunda görülmesi nedeniyle, bu sorunun fazla ve sert killardan kaynaklanabilecegi görüsü agir basiyor. Oysa kuyruk sokumunun yapisindan fazla kiloya kadar pek çok etkenin rahatsizliga zemin hazirlayabilecegini söyleyen Genel Cerrahi Uzmani Dr. Hakan Yardimci, “Ancak günümüzde minimal invaziv yöntemler sayesinde kisi, daha kisa sürede bu rahatsizliktan kurtulabiliyor ve günlük hayata hizlica dönebiliyor” diyor.
Küçük bir sorun gibi görünmesine ragmen, kisinin yasam kalitesini düsüren kil dönmesi, kuyruk sokumunda Agrilara, akinti, sislik, koku, kanama, iltihaplanma ve kasinti gibi sikayetlere yol açiyor. Kimilerinde uzun süre hiçbir belirti vermezken, çogunlukla kuyruk sokumunda apse gelisimiyle kendini ele veriyor. Genellikle gençlerde ve erkek popülasyonda görülen kil dönmesi sanildigi gibi, sadece vücut killari fazla ve sert olanlarda görülen bir saglik sorunu degil.
Ayni sorunun bölgede tüy yogunlugu olmayan genç kizlarda da görülebildigini belirten Genel Cerrahi Uzmani Dr. Hakan Yardimci, “Asiri terleme, kuyruk sokumu olugunun dar ve derin olmasi, bölgede biriken tüylerin uzun süre kalmasi gibi nedenler de kil dönmesine yol açabiliyor” diyor. Ayrica, uzun süre oturarak çalismak, sismanlik ve bölge hijyeninin kötü olmasi da rahatsizliga zemin hazirliyor.
Köstebek yuvasi gibi yayiliyor!
Kil dönmesi tedavi edilmediginde sorun daha da büyüyor. Uzun dönem devam eden ve tedavi edilmeyen vakalarda, kist boslugunun iltihaplanmasi sonucunda cilt altinda kronik enfeksiyon meydana gelebiliyor. Enfeksiyonun siddetli oldugu dönemlerde ates ve iltihabi akinti birbirine eslik ediyor. Dr. Hakan Yardimci, rahatsizligin farkli noktalara yayilabilecegine de isaret ediyor:
“Rahatsizlik, orta hattin yukari asagisina veya sagina soluna dogru fistüller olusturarak, yeni sinüs agizlari olusturabilir ve cilt altinda köstebek yuvasi gibi genis alanlara yayilabilir.” Kil dönmesinde, uzun süre (15-35 yil) tedavi olmayan kisilerde çok nadir olarak epidermoid (deride) kanser gelisimi de var ancak bu durum, kronik enfeksiyon, kronik irritasyon sonucunda gelisiyor.
En kötü yani nüks etmesi
Kil dönmesinde olusan kist cerrahi olarak çikartilsa bile nüks etme ihtimali var. Ancak tekrar etmemesi için alinabilecek bazi önlemler de bulunuyor. Ameliyat öncesi iyi bir hazirlik yapilmasi, enfeksiyonun giderilmesi, hijyenik bakimin iyi olmasi, uygun ameliyat modeli ve ameliyatin titizlikle yapilmasi olasi tekrarlarin önüne geçiyor. Ameliyat sonrasi erken dönemde yaranin korunmasi ve doktorun önerilerine dikkat edilmesi gerektiginin de altini çizen Dr. Hakan Yardimci, “İlerleyen zamanlarda ise, ameliyat bölgesinin tüylerden temizlenmesi ve bölge hijyeninin saglanmasi çok önemli.
Kuyruk sokumunda ameliyat sonrasinda tüylerin temizlenmesi, tek basina bile nüksleri engelleyebilir.” diyor. Tüylerin temizlenmesinde lazer epilasyon yöntemini öneren Dr. Hakan Yardimci, sözlerini söyle sürdürüyor: “Ancak ameliyat sonrasi erken dönemde cilt hassas olabileceginden ilk aylarda önermiyoruz. Yerine jilet ile dikkatlice temizlemek daha uygun. Ayrica lazer epilasyon, özellikle kuyruk sokumunda çok yogun ve sert tüyleri olan kisiler veya ailesel olarak hastaliga yatkin olan kisiler için önleyici olmasi açisindan faydali.”
En etkin tedavi, cerrahi
Kil dönmesinin etkin tedavisi, cerrahi yolla yapiliyor. Hastaligin cerrahi tedavisinde yillar boyu kullanilan farkli yöntemler olmakla birlikte, günümüzde minimal invaziv yöntemlerin önem kazandigindan bahseden Dr. Hakan Yardimci, bu yöntemlerden biri olarak son yillarda öne çikan diode lazeri örnek veriyor: “İnsanlar artik kil dönmesinin cerrahi tedavisinde; ameliyatin kisa sürmesini, ameliyat sonrasinda günlük aktivitelere ve ise erken dönebilmeyi istiyor.
Bunlari mümkün kilan diode lazer yönteminde islemin genel veya lokal anestezi ile yapilabiliyor olmasi, genis yara olmamasi ve dikise gerek duyulmamasi yeni yöntemin diger avantajlari... Kisi ameliyat sonrasi daha az agri hissediyor ve kolayca poposunun üzerine oturup banyo yapabiliyor.”
Fistül lazerle kapatiliyor
Bir lazer teknolojisi olan diode lazer yönteminden, kil dönmesinin yol açtigi fistülün (tünel) kapatilmasinda faydalaniliyor. Diode lazer, verdigi enerji sayesinde dokunun kendi üzerine çökerek fistülün kapanmasini sagliyor.
Ameliyat öncesinde bir kür oral antibiyotik tedavisi baslanarak, kist boslugunun küçültülmesi amaçlaniyor. Ameliyat sirasinda, diode lazer islemine geçilmeden önce, küçük ve ince uçlu bir küret kullanilarak, kist boslugu iyice temizleniyor. Ardindan kil dönmesinin oldugu sinüs agzindan girilerek lazer uygulaniyor. Yöntem sayesinde tüm bosluk kapatiliyor ve islemin bu kismi 10-15 dakika sürüyor