Bir koylu dere kenarinda elide baltasi agac budamaya gidiyormus. Baharin etkisiylemidir, nedir elinden baltasini dereye dusurmus. "Ah, eyvah simdi ben ne yapacagim" derken, Tanri gorunmus aniden. " Ne oldu ne var, neden sizlaniyorsun." diye sormus adama. Adam da: " Aman tanrim, ben simdi ne yapacagim, baltami dereye dusurdum, yenibir balta alacak param da yok, agaclari nasil budayacagim?." Tanri : " Dur bakalim." diyerek dereye gitmis. Elinde bir altin balta ile donmus." Soyle bakalim senin baltan bu mu ?." Adam: " Hayir tanrim " demis. Tanri yine dereye. Elinde gumus bir balta ile donmus. Sormus: " Senin baltan bu mu ?" Adam : "Hayir Tanrim " demis. Tanri yine dereye gitmis. Elinde eski bir demir balta ile donmus. Sormus: " Senin baltan bu mu ?" Adam sevincle: "Evet Tanrim" demis. Tanri: " Oglum sen cok durust bir insansin, bu baltalarin her ucunu de sana veriyorum, gule gule kullan " demis. Adam mutlu, tanri mutlu ayrilmislar. Aradan bir sure gecmis. Bizim adam dere kiyisinda karisi ile birlikte yuruyorlarmis. Birden nasil olduysa olmus, kadin dereye dusmus, gozden kaybolmus. Adam yazik feryat, figan. O sirada Tanri gelmis. Sormus ne oldugunu adama. Adam: " Ah Tanrim, kirk yillik karim, can yoldasim derede kayboldu. Ben onsuz ne yapacagim simdi." demis. Tanri dereye gitmis. Yaninda Jeniffer Lopez ile donmus." Senin karin bu mu ?" demis. Adam atilmis. " Evet, evet...." Tanrinin kaslari catilmis. " Sen bana yalan soyledin. Bu senin karin degil..." Adam boynunu bukmus: " Haklisin Tanrim. Ancak, ben fakir bir adamim. Degil desem, sen bu sefer Demet Sener' i getireceksin. Ve sonunda ucunude bana hediye edeceksin. Ben bu fakir halimle ucune birden nasil bakarim."