Temel, seyahate çikmis. Uzun zaman evinden ayri kalmis.
Bir aksam bir kente gelip küçük bir otele inmis.
Odasina yerlestikten sonra,
asagiya telefon etmis.
Telefonu otelin sahibi açmis.
Temel, ne istedigini söylemis:
"Bana bir fahise bulup gönderin."
Bunu söyledikten sonra telefonu kapatmis. Otelin sahibi sasirmis.
Yaninda duran karisina dönmüs:
"Demin gelen müsteri kadin istiyor..."
Otelin sahibinin karisi öfkeden deliye dönmüs:
"Terbiyesiz adam, ne zannediyor bizim otelimizi.
Hemen git o müsteriye agzinin payini ver..."
Otel sahibi, müsteriye agzinin payini verme fikrini pek tutmamis:
"Adama ne söyleyecegim karicim, bir terbiyesizlik eder, basim derde girer..."
Kadin çok sinirliymis:
"Sen gitmezsen, ben gider söylerim..."
Ve, hisimla merdivenleri çikip Temel'in agzinin payini vermeye gitmis.
Kocasi da asagida bekliyormus.
Yukardan gürültüler gelmeye baslamis.
Onbes yirmi dakika sonra Temel asagiya inmis.
Üstü basi yirtilmis, yüzü tirmiklanmis...
Otelcinin yanina gidip bir güzel çikismis:
"Ne biçim kadin göndermissin be.
Istemem diye tutturdu.
Becerene kadar anam agladi"