Temel Dallas'taki kuzeni Dursun'u görmeye gitmis. Dursun Temel'i havaalaninda karsilamis. Beraberce disari çikmislar. Temel bir bakmis 10 metre boyunda bir limuzin! "Uyyy, amma da büyük bu, daa!" Dursun hafifçe gülmüs: "Temel'im burasi Amerika! Burada her birsey büyük!" Yola çikmislar, Dursun'un çiftliginin kapisindan içeri girmisler. Git git bir türlü eve varmiyorlar. Temel saskinlik içinde: "Uyy, amma da büyük çiftlik daaa!" Dursun gene hafifçe gülmüs. "Temel'im burasi Amerika! Burada her birsey büyük!" Neyse, aksam olmus, yemek salonuna geçmisler. Salonun ortasinda kocaman bir masa. Bir ucunda Temel bir ucunda Dursun. Temel Dursun'u taa uzaktan zor seçiyor. "Uyy!" diye bagirmis: "amma büyük masa, daa!" Dursun'un sesi gelmis "Temel'im burasi Amerika! Burada her birsey büyük!" Yemekten sonra Temel'in tuvalete gitmesi gerekmis. Dursun: - "Temelim, alt kata in, soldan üçüncü kapi" diye tarif etmis. Temel alt kata inmis ama sol yerine sagdan üçüncü kapiya girmis. Orasi evin havuzunun oldugu yermis. Heryer karanlik oldugu için Temel elektrik dügmesini ararken havuza düsmüs. Can havliyle bagirmaya baslamis: - "Sifonu çekmeyiiin!! Sifonu çekmeyiiin!"