iki arnavut kanka köyün birinde ayni evde kaliyormus.
her sabah kalktiklarinda aralarinda is bölümü yaparlarmis.
biri odun keser biri dereden bakraçlarla su getirirmis.
yine bi sabah uyanmis kanka arnavutlar biri demiski bugün odunu sen kes suyu ben getireyim;tamam demis öteki.
sirtlanmis bizimki bakraçlari gitmis suya ötekide odun kesmeye koyulmus.
bizim suya giden çok yürüyüp terledigi için dur ben bi dereye giremde serinleyem demis.
arnavutun meshur pamuklu uzun beyaz tumani suya girip çiktiktan sonra transparan tayt gibi götüne yapismis.
yüklenmis bakraçlari dönmüs eve,eve varinca bi hayli yorulmus,
birakam demis bakraçlari su sedire kivriliverem.
götü dönmüs kapiya yorgani çekmis kafaya islak tuman ayaginda göt kabak gibi açikta kalmis.
öte yanda bizim odun kesen hararetli yillardir abaza birak götü kadin yüzüne hasret eve girip kabak gibi götü görünce gözü dönmüs.
ne yapsamda hissettirmeden geçirsem diye düsünmüs.
tabi kararli hissettirmeden geçirivermis bizimkine.
tabi sabah uyanmis bizimki bakmis göt yas süpelenmis,
hemen biayna almis göte egilip bakmis kankasinin yanina kosmus o sirada kankasi keçileri yemliyo bakin arada geçen diyaloga:
magdur:sen arkadas ben arkadas benim göt niye yas
tabi durumu çakan kankasi etrafa bakar ve keçileri görür
zanli:senin götü yalamis keçi
bizimki egilmis aynayla göte tekrar bakmis ve sinirli bi sekilde yapistirmis;
yalasa keçi killar yatik olacak bunlar içe batik.....