il halki, valinin elinden kurtulmak için padisaha haber yollamislar: –
Aman padisahim, bizi bu adamin elinden kurtar,
hepimizi soyup sogana çevirdi,
rüsvetinden el aman, gözü doymuyor...
Haber Istanbul'a gidinceye kadar vali tarafindan duyulmus,
ve sehrin ileri gelenleri vali konagina davet edilmis...
Herkes telas içinde "yine ne isteyecek?" diye konaga gelmis,
ama korktuklari baslarina gelmemis,
vali herkese ikram üzerine ikram, iltifat üzerine iltifat etmis,
sonra sofraya oturmuslar, yemisler içmisler, kahveler gelince vali usaklarina emretmis: –
Su sandigi getirin...
Sandik gelmis, kapagi açilmis, içi altin,
gümüs, pirlanta gibi degerli seylerle dolu.
Vali sandigi isaret ederek: –
Bakin agalar, beyler! Su sandigin dolmasina bir karis kaldi.
Sandik doldu mu benim isim tamam!
Ama ben gidersem yerime gelecek olan vali bos sandikla gelecek,
haberiniz olsun, benden söylemesi!