Ben Rusya’da Tolstoy’un mezarindan daha muhtesem, daha etkileyici bir yer görmedim. Ormanin derinliklerine yerlestirilmis bu yüce kutsal mekân tek basina ve yapayalnizdi. Hiç kimsenin ugramadigi ve hiç kimsenin korumadigi, sadece birkaç büyük agacin gölgeledigi, dikdörtgen biçimindeki bir toprak yiginindan baska bir sey ifade etmeyen bu tepeye, dar bir patika yoldan gidiliyordu. Torununun mezari basinda bize anlattigina göre, boylu boyunca uzayip giden bu agaçlari Lev Tolstoy kendi eliyle dikmisti.
Erkek kardesi Nikolay ve kendisi, çocukluklarinda bir köylü kadindan bir efsane dinlemislerdi, efsaneye göre agaçlarin dikildigi yer, dikenlerin mutluluk mekâni oluyordu. İste bunun için o
içerigin devami sadece üyeler içindir!