Angelina Jolie israil savaşı Gazze toplu mezara dönüşüyor


Angelina Jolie israil savaşı Gazze toplu mezara dönüşüyor

Angelina Jolie, dolaylı olarak İsrail'i, Gazze Şeridi'ndeki hava saldırıları nedeniyle abluka altındaki kıyı bölgesini "toplu mezara" dönüştürmekle suçladı.

Gazze'de "toplu mezar", Gazze'yi ise "açık hava hapishanesi" olarak tanımlıyor. İsrail Gazze Şeridi'nde binlerce hedefe saldırdı ve birçok insan kaçıyor.

48 yaşındaki sanatçı Çarşamba günü yerel saat Instagram'da "Bu, kaçacak hiçbir yeri olmayan tutsak bir nüfusun kasıtlı olarak bombalanmasıdır" diye yazdı.


Gönderisine eşlik eden fotoğrafta, Jabalia'nın mülteci bölgesi olduğu anlaşılan evlerin önünde, moloz, moloz ve kalıntılardan oluşan geniş bir alanın ortasında bir krater görülebiliyordu. İsrail, İslamcı Hamas'ın 7 Ekim'deki terörist saldırılarına tepki olarak bu hafta burayı bombaladı çünkü örgütün liderlerinin orada olduğuna inanılıyordu.


"Gazze bir açık hava hapishanesidir"


Kendisi de altı çocuk annesi olan Jolie, öldürülenlerin yüzde 40'ının masum çocuklar olduğunu, tüm ailelerin "öldürüldüğünü" yazdı. "Gazze yaklaşık yirmi yıldır bir açık hava hapishanesiydi ve hızla toplu mezara dönüşüyor" diye yazdı. "Dünya izlerken ve birçok hükümetin aktif desteğiyle milyonlarca Filistinli sivil (çocuklar, kadınlar, aileler) toplu olarak cezalandırılıyor ve insanlıktan çıkarılıyor. Bütün bunlar olurken, bir yandan da Filistinlilerin hakları ihlal edilerek gıda, ilaç ve insani yardımdan mahrum bırakılıyorlar. uluslararası hukuk." İsrail'in bölgeyi kapatmasına atıfta bulunarak devam etti


Angelina Jolie Bu, kaçacak hiçbir yeri olmayan, mahsur kalan bir nüfusun kasıtlı olarak bombalanmasıdır. Gazze yaklaşık yirmi yıldır bir açık hava hapishanesi ve hızla toplu mezara dönüşüyor. Ölenlerin yüzde 40'ı masum çocuklar. Bütün aileler katlediliyor. Dünya izlerken ve birçok hükümetin aktif desteğiyle, milyonlarca Filistinli sivil (çocuklar, kadınlar, aileler) toplu olarak cezalandırılıyor ve insanlıktan çıkarılıyor; uluslararası hukuka aykırı olarak gıda, ilaç ve insani yardımdan mahrum bırakılıyor. Dünya liderleri, insani ateşkes talebini reddederek ve BM Güvenlik Konseyi'nin her iki tarafa da ateşkes dayatmasını engelleyerek bu suçlara ortak oluyor.